DEĞİŞİK BİR BALIK MENÜSÜ

Her sene balık mevsiminde levreği balıktan saymaz, başka balıklar pişirirdik ama bu sene balık kıtlığından levreği bile arar duruma geldik. Tarif Lezzet dergisinin geçen sayısından. Bu sayısı muhteşemdi çok değişik ve güzel tariflerle doluydu, her zaman öyle olmuyor. Bu tarif de karışık tohumlarıyla, pancarlı, portakallı ilginç garnitürüyle hem sağlık açısından, hem de lezzet olarak süper oldu.

Levreği ayıklayıp yıkadıktan sonra içine yağlı kağıt koyduğumuz fırın tepsisine diziyoruz. Küçük bir kasede zeytinyağı, limon suyu ve tuzu karıştırıp fırça yardımıyla balıkların önüne arkasına sürüyoruz. Üzerlerine istediğiniz miktarda susam, keten tohumu, ayçekirdeği içi serpiyoruz. ( tarifte kabak çekirdeği içi de vardı ama ben bulamadım. )



Önceden 200 dereceye ısıttığımız fırında yaklaşık yirmi dakika balıklarımızı pişiriyoruz.



Garnitür olarak yukarıdaki salatayı hazırlıyoruz. Şimdi mutlaka portakal, pancar, semizotu ne alaka diye düşünüyorsunuzdur. Ben de aynı tereddütü yaşadım ama inanılmaz bir lezzet çıktı ortaya. Bu kadar mı uyum olur. Ama burada en önemli madde bence balzamik sirke. Pancarı haşlayıp soyuyoruz ve iri iri doğruyoruz. Aynı şekilde portakalımızı da kesiyoruz. Derin bir kaseye pancarı, portakalı, semizotu yapraklarını (saplarıyla beraber) koyuyoruz. Balzamik sirke ve zeytinyağını döküyoruz, tuzunu ayarlayıp iyice karıştırıyoruz. Balığı servis tabağına alınca yanına garnitür olarak paylaştırıyoruz.

Balığın yanında asıl salatamız da ilginç. Taze patatesleri kabuklarını ova ova iyice yıkadıktan sonra haşlıyoruz, soğuduktan sonra dörde bölüyoruz. Havuçları iri iri doğruyoruz.

Derin bir keseye havucu, patatesi, iri doğradığımız kırmızı soğanı koyuyoruz. Üzerine tuz, karabiber ve zeytinyağı koyup iyice karıştırıyoruz.

Fırın tepsisine yağlı kağıt serip üzerine sebzelerimizi döküyoruz, önceden 180 dereceye ısıttığımız fırında on beş dakika pişiriyoruz.

Fırından çıkardıktan sonra soğumasını bekliyoruz. Salata kasemize aktarıp üzerine roka yaprakları ve nar tanelerini serpiştiriyoruz. Zeyinyağı ve limon suyu gezdirip tuzunu ayarlıyoruz. En üste tulum peyniri yayıyoruz. Çok değişik ve güzel bir salata oldu.

Balık menüsü olunca tabii ki tatlı da olacak. Hafif bir tatlı düşünürken Gülden annelerimizin yaptığı basit muhallebiyi özlediğini söyledi ve eski tarif defterlerinden bildiğimiz klasik bir muhallebi yaptı. Öyle güzel oldu ki bunca zaman hazır tatlıları alıp da yaptığımıza pişman olduk. Su muhallebisi, fırın sütlaç, normal muhallebi arası bir lezzetti. Tabii ertesi güne kalanlar ben işi sulandırınca yukarıdaki hale geldi. :)))) Yaptığım vişne likörü ve de likörün vişnelerini koyarak güzelim muhallebiyi bambaşka bir hale soktum. :))